Buğdayın Önemi:
Hızla artan ülke nüfusumuzun beslenme sorunlarının çözümünde, sınırlı olan tarım alanlarımızdaki bitkisel üretimin verimliliğini artırmak büyük önem taşımaktadır. İnsan beslenmesinde en ön sırada gelen tarla bitkilerinden birisi buğdaydır(Triticum aestivum L.). Buğday ürününden elde edilen un, bulgur, makarna, nişasta insan beslenmesinde; buğday bitkisinin sapları ise kâğıt-karton sanayinde ve hayvan beslenmesinde kullanılmaktadır. Ülkemizde buğday yaklaşık 9.4 milyon hektar alanda ekilmekte, üretimde yıldan yıla düşen yıllık yağış miktarına bağlı olarak yaklaşık 19-21 milyon ton arasında gerçekleşmektedir.
Dekardan alınan verimde 203-223 kg arasındadır.
İklim ve Toprak İstekleri:
Buğday bitkisi yetişme döneminin ilk devrelerinde düşük sıcaklık ve bol nemli hava istemektedir. Özellikle çimlenme ve kardeşlenme sırasında buğdayın istediği sıcaklık 5-10 oC, nem ise %60 kadardır. Buğday gelişmesinin ikinci devresi olan sapa kalkmada ise 10-15 oC sıcaklık ve %65 oranında nispi nem isteği olmaktadır.
Buğday bitkisi her çeşit toprakta yetişmekle birlikte genellikle yükse verim derin, killi, tınlı-killi, humusça zengin topraklardan alınmaktadır. Buna karşın makarnalık buğdayların ekmeklik buğdaylara göre daha fakir topraklarda yetiştirilmesi mümkün olabilmektedir.
Toprak İşleme:
Toprak işleme buğday tarımında kaliteli ve bol ürün alabilmek için en önemli işlemlerden ilkidir. Ekilen tohumluğun zamanında ve yeknesak bir şekilde çimlenebilmesi için tohum yatağı özenle hazırlanmalıdır. Buğday tohum yatağı hazırlığında, örneğin Trakya’da ayçiçeği-buğday ekim nöbeti içersinde, topraktaki organik maddenin korunması ve ekonomik olması açısından azaltılmış toprak işlemesi yapılması uygundur. Bu yöntem ile yapılacak tohum yatağı hazırlığında ayçiçeği hasadından sonra tarlada kalan sap artıkları, sap parçalayıcı ile parçalayarak ve goble disk ile 10-15 cm arasında derinlikte işleyerek toprağa organik madde olarak dönüşmek üzere iyice karıştırılmalıdır. Çiftçilerimiz kesinlikle çok nemli toprak koşullarında buğday ekimi için pulluk ile sürüm yapmamalıdırlar. Bunun için atalarımız “sürme tarlayı çamura döner sonra demire” demişlerdir
Gübreleme:
Buğday tarımında bilinçli ve dengeli bir gübreleme yapmak için üreticilerimiz, ekecekleri tarlayı temsil edecek şekilde, usulüne uygun alacakları toprak örneklerini analiz yaptırarak kendilerine önerilen tavsiyeye göre gübreleme yapmalıdırlar.
Fosforlu gübreler ekimle veya ekimden önce toprağa verilmelidir. Azotlu gübreleme, azotun topraktan yıkanmaması için üçe bölünerek yapılmalıdır. Azotun birinci kısmı ekimden önce veya ekimle birlikte 20-20-0 gibi kompoze gübrelerden birini kullanarak dekara 20-25 kg arası, ikinci kısmı şubat ayı sonunda üre(%46 N) formunda 8-10 kg/da arası ve son üçte birlik kısmı da mart ayı sonunda amonyum nitrat (%26 N veya %33 N) formunda 16-20 kg/da arası tarlaya serpme suretiyle verilmesi uygundur.
Buğday tarımında, fosforlu, potasyumlu, çinkolu, kalsiyumlu ve kükürtlü gübrelerin ekimden önce toprağa verilmesi, bitkilerin ileri ki büyüyüp gelişmesi sürecinde kolay ve yeterli alınmasını sağlamaktadır. Yapılan yetiştirme tekniği araştırmalarına göre, Trakya’da yıllık 600 mm yağış alan tarım alanlarında, dekardan alınacak buğday tane verim hedefi olarak kuruda yani doğal yağış koşullarında 500 kg/da olduğunda 14 kg/da saf azot ve sulu tarım koşullarında 700 kg/da ve üzeri olduğunda 16 kg/da saf azot ve 4-5 kg/da arası saf fosfor dozları yeterli olmaktadır., buğday ürününün verim ve kalitesi üzerine en çok etkisi olan azotlu gübrelerin ideal uygulaması üçe bölünerek yapılmaktadır.
Buğday tarımında birinci azotlu gübre uygulamasında, azotun üçte biri ekimden önce veya ekimle birlikte topraktaki noksan olan besin maddelerine göre, azot(N) ile fosforu(P) birlikte bulunduran(NP) 18.46.0, çinko katkılı(NP+Zn) 20.20.0+(%1 Zn) veya ekin gübresi olarak isimlendirilen azot, fosfor, potasyumun yanında kalsiyum ve kükürt içeren (NPK+Ca+S) 10.25.5+(%5 CaO)+(%15 SO3) kompoze gübrelerin herhangi birinden dekara 25 kg/da civarında verilebilir. İkinci azotlu gübre uygulamasının diğer üçte biri buğdayın kardeşlenme döneminde şubat ayı içinde üre(%46 N) formunda 10-12 kg/da arası ve üçüncü azotlu gübre uygulamasının son üçte birlik kısmı da mart ayı sonunda bitkilerin kaleme diğer bir deyişle sapa kalkma öncesi amonyum nitrat (%33 N) formunda olmak üzere 15-20 kg/da arası tarlaya verilmesi uygundur.
Buğday Tohumluğu ve Dekara Ekilecek Miktarı:
Buğday tarımında yüksek ve kaliteli ürün alabilmek için sertifikalı tohumluk kullanımı çok önemlidir. İyi bir tohumluk bölge şartlarına uyan, önceden ekileceği bölgede denenmiş, değirmencilerin istediği, tescilli veya üretim izinli, verim potansiyeli ve sürme hızı yüksek, taneleri dolgun, hastalık (sürme gibi) ile zararlılara (Zabrus sp. gibi) karşı ilaçlanmış olmalıdır.
Ekilecek tohumluk miktarı, buğday çeşidinin kardeşlenme kapasitesi, bin tane ağırlığı, çıkış gücü ve tohumun saflığına göre 1 m2’de 500 canlı tane olacak şekilde hesaplanmalıdır. Dekara atılacak tohumluk miktarı çeşitten çeşide ve tohum iriliğine göre değişmektedir. Örneğin Trakya’da dekara ekilecek en uygun tohum miktarı Pehlivan ve Golia gibi kardeşlenme kabiliyeti yüksek olan çeşitlerde 18-20 kg, Saraybosna gibi küçük çeşitlerde 16-18 kg, Flamura-85, Gelibolu ve Tekirdağ gibi iri taneli, bintane ağırlığı yüksek çeşitlerde ise 20-24 kg arasında olmalıdır.
Ekim Zamanı:
Buğday tarımında ekim zamanını belirleyen en önemli faktörlerden biri de tohum yatağındaki toprak sıcaklığıdır. Toprak sıcaklığının 8-10 oC olduğu zaman ekim yapılırsa kök gelişmesi hızlı ve kök tacı da derin olur. Bu uygun zamandaki ekim, soğuğa ve kurağa karşı dayanıklılığı artırır. Erken ekimde, geç ekimde kış dönemindeki şiddetli soğuklardan bitkinin zarar görmesine neden olacağı için sakıncalıdır.
Örnek olarak, Trakya bölgesi için en uygun ekim tarihi 15 Ekim – 15 Kasım tarihleri arasıdır.
Ekim Derinliği:
Kışlık buğday ekimi 5-6 cm derinliğe yapılabilir. Ekilecek tohumluğun bin tane ağırlığına veya iriliğine bakarak bu derinlik küçük tohumlarda 4-5 cm, iri tohumlarda 5-6 cm olabilir.
Ekim Yöntemi:
Buğday ekiminde çoğunlukla üreticilerimiz, modern kombine veya üniversal ekim makinalarını (mibzer) kullanmaktadırlar. Buğday ekim makinaları ark tabanına ekim yapan baskılı, düz ve kombine olabilmektedir. Bugün ülkemizde yerli imalat, her bölgeye ve toprak koşullarına uygun ekici ayak tipi alttan yaylı, balta veya diskli ekim makinelerini bulmak mümkündür.
Ekim Nöbeti (Münavebe):
Tarım yapılan alanlarda aynı bitkinin aynı tarlaya üst üste ekilmesi toprağın fakirleşmesine ve o bitkinin hastalıklarının artmasına neden olmaktadır. Buğday, sürdürülebilir tarım açısından aynı tarlada kök hastalıkları, ekin kurdu (zabrus), buğday sineği gibi zararlılar ile mücadele ve toprakta verimin korunması için mutlaka her yıl veya en az iki yılda bir ayçiçeği, Macar fiği, kanola, kavun, karpuz, soğan, fasulye, mısır gibi ürünlerle ekim nöbetine girmelidir. Buğday bitkisinin gireceği bazı ekim nöbeti modelleri şu şekilde olabilir:
Yabancı ot Mücadelesi:
Buğday tarlasında kimyasal mücadele, yabancı otların 2-4 yaprak olduğu erken devrede yapılması tane verimini % 20-30 arasında artırmaktadır. Çiftçilerimiz tarlalarında görülen yabancı otların dar veya geniş yapraklı olmasına bağlı olarak doğru yabancı ot ilacını alarak, zamanında, tavsiye edilen dozda, uygun su miktarı ile rüzgârsız havalarda kullanmalıdırlar. Chlorosülforon grubu gibi dekara 1-3 gram arası çok düşük dozda kullanılan ve toprakta uzun süre kalıcı etkileri olan ilaçlar kullanırken bir sonraki ürüne olumsuz tesirlerini önlemek için, özellikle organik maddece fakir kumsal arazilerde çok dikkatli olunmalıdır.
12: Hastalıklarla Mücadele:
Buğday tarlaları özellikle ilkbahar mevsiminde her hafta kök, külleme, pas gibi özellikle Trakya bölgesinde yaygın olan mantari hastalıklar için kontrol edilmelidir. Hastalıktan şüphelenme durumunda uzmanlarına haber verip gereki kimyasal mücadele muhakkak yapılmalıdır. Buğday ekilişlerinde görülebilecek ekin kurdu(zabsrus sp.) ve süne(Eurygaster spp.) gibi zararlılara karşı zirai mücadele uzmanları tavsiyeleri doğrultusunda zamanında yapılmalıdır.
Yaprak Gübreleri:
Buğday tarımında yaprak gübre uygulamaları, ilgili uzmanlara danışarak besin maddesi noksanlığından emin olunan buğday tarlalarına, ruhsatlı, TSE belgeli ve ihtiyaç duyulan besin maddesini karşılayacak formülasyonda olanları tercih edilmelidir. Yaprak gübreleri ambalajı üzerinde bulunan kullanma talimatına göre doğru oranda su ile karıştırılarak uygun bir pülverizatörle ve rüzgârsız günlerde akşam saatlerinde uygulanmalıdır.
Sulama:
Buğday tarımında sulama, nisan ve mayıs ayının kurak geçtiği yıllarda, imkânı olan yerlerde, gebeleşme ve süt olum dönemlerinde yağmurlama sulama gibi uygun bir yöntemle yapılmalıdır. Kurak geçen yıllarda sulama yapılması, kuru koşullara göre buğday tarımında %100 verim artışı sağlamaktadır. Bitkiler suya, en fazla sapa kalkma dönemi ve süt olum döneminde ihtiyaç duymaktadırlar.
Hasat:
Buğday tarımında biçerdöver ile hasat, danedeki rutubet % 13-15 dolaylarında iken yapılır. Hasat zamanı geldiğinde buğday bitkisi tam olum devresindedir ve tümüyle saman rengini alır. Hasada erken girilmesi üründe kurutmayı gerektirir, geç kalınması ise hasat kayıplarını artırır.
Sonuç:
Sonuç olarak ülkemiz için büyük önem taşıyan buğday tarımında birim alandan yüksek ve kaliteli ürün alınması, üreticilerimizin iyi toprak hazırlığı, mütecanis ekim, bilinçli gübreleme, yabancı otlar, zararlılar ve hastalıklar ile zamanında mücadele yapmalarına bağlıdır. ÜRÜNÜNÜZ BOL VE KAZANCINIZ BEREKETLİ OLSUN!
Dr. Sami SÜZER
Ziraat Yüksek Mühendisi
Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü
samisuzer@ttae.gov.tr www.ttae.gov.tr
Kaynaklar:
Süzer, S. 1992. Buğday Tarımında Yüksek Verim Almanın Yolları. Marmara’ da Tarım. Sayı:51: 5-7.
Süzer, S. 1994. Buğday Tarımında Gübrelemenin Önemi İle Bitki Besin Maddelerinin Noksanlıklarının Belirtileri. Marmara’ da Tarım. Sayı:59:42-44.
Süzer, S. 2003. Buğday Hasadında Dane Kayıplarını Azaltmada Alınabilecek Önlemler. Tarım İstanbul. Sayı: 85: 9-11.
Süzer, S. 2003. Trakya Koşullarında Sürdürülebilir Tarımın Toprak Verimliliği ve Ekosistemin Korunmasına Etkileri. Keşan Sempozyumu. 15-16 Mayıs 2003, Keşan.
Süzer, S. 2007. Ayçiçeği-Buğday Ekim Nöbeti Sisteminde Farklı Toprak İşleme Yöntemlerinin Buğday Verimine Etkisi. 25-27 Haziran 2007 VII. Tarla Bitkileri Kongresi, Erzurum.
Buğday Gübreleme ve Gübreleme Programı
Solucan Gübresi Nasıl Kullanılır?
Sıvı Solucan Gübresi Kullanım Şekli
Katı Solucan Gübresi Kullanım Şekli
Solucan Gübresinin Bilinmesi Gereken Faydaları
Solucan Gübresinin Kimyasal Gübreden Farkı
Katı Solucan Gübresinin Faydaları
Sıvı Solucan Gübresinin Faydaları
Sıvı Solucan Gübresinin Avantajları
Yorum Yap